Plastik cerrahi ve estetik uygulamalar bugün vücudun kemik yapısından cildin yapısına ve kilo durumuna kadar her türlü fiziksel kusura müdahale ederek iyileştirme gerçekleştirecek alt yapıya sahiptir. Özellikle cilt gençleştirme uygulamaları ve yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırmaya yarayan teknikler son dönemlerin favori estetik uygulamaları arasında yer almaktadır.
Botox ve yüz dolgusu, geçici cilt gençleştiren uygulamalar arasında yer almaktadır. Esas olarak bu uygulamalar oluşan kırışıklıkları tedavi etmez, yalnızca bir süreliğine gizler.
Ancak botox uygulamasının kasları geçici felce uğratması sebebiyle birkaç ay boyunca yaşlanmayı geciktirdiğini söyleyebilmek mümkündür. Cilde uygulanan estetik uygulamalardan biri olan PRP tekniği ise hem tedavi edici hem cilt kusurlarını engelleyici hem de ortadan kaldırıcı özellikleri bir arada bulundurmaktadır.
PRP uygulaması, kişinin kendi kanında bulunan iyileştirme faktörlerinin birtakım laboratuvar uygulamaları ile konsantre hale getirilip cilde belli prosedürler dahilinde seanslar şeklinde uygulanmasıdır.
PRP sıvısının elde edilmesi için kişiden alınan kan santrifüj edilerek dakikada binlerce devirlik hızla döndürülür. Böylece kan sıvısında bulunan pek çok hücre ve molekül ağırlıklarına göre ayrışıp dibe çöker. PRP yönteminde kullanılacak olan trombositler santrifüj ile çekilerek kolayca elde edilebilen kısımdır.
Trombositler, iyileştirme faktörleri olarak da bilinmektedir. Ciltte oluşan kesiklerin hızlı onarımı ve kanın durdurulması, damar çeperinin trombositler tarafından onarılması ile mümkün olmaktadır.
Trombositlerin tüm dokular üzerinde iyileştirici etkisi bulunmakla birlikte bu hücrelerin vücut dışı uygulamalarda ilk kullanımı, zamanla gevşeyip diş implantının düşmesine sebep olan diş eti dokusu üzerinde olmuştur. Bu aşamadan sonra iç organların tedavisi başta olmak üzere pek çok alanda PRP sıvısının kullanımı yaygınlaşmıştır.
PRP sıvısı içerisinde bulunan iyileştirme faktörü konsantrasyonunun belli bir yoğunlukta olması gerekmektedir. İyi santrifüj edilmemiş bir kandan daha az PRP elde edilir. Bu durum tedavi süresinin uzamasına sebep olmakla birlikte istenilen sonucun alınamamasına da neden olabilir.
Ancak iyileştirme faktörlerinde bol miktarda bulunan PRP sıvısı da sanılanın aksine fayda değil zarar getirecektir. Bu yüzden estetik PRP uygulamasının mutlaka uzman bir hekim tarafından uygulanması gerekmektedir.
PRP estetiğinin faydaları genel olarak cilt yaşlanması ve cilt lekeleri üzerine olmaktadır.Gençlik döneminden kalan sivilce lekeleri, sivilceler sebebiyle meydana gelmiş olan cilt çukurlarının tamiri, cilt üzerinde bulunan güneş lekeleri, gözaltı torbaları ve gözaltı morlukları, alın, kazayağı ve dudak çizgileri, burun kenarından inen çizgileri gibi, yüz bölgesinde yaşlı bir görünüme sebep olan tüm durumlar uygulanan seanslar ile giderilebilmektedir.
Aynı zamanda boyun ve dekolte bölgesine de uygulanabilen PRP tekniği bu bölgedeki kırışıklıkların ve çillerin tedavisi için de tercih edilebilir. PRP'nin cilt üzerindeki avantajları arasında cildi nemlendirmesi, cildi sıkılaştırması, cildin daha beyaz, daha parlak ve canlı görünmesini sağlaması bulunmaktadır.
Vücudun kol ve bacak gibi kısımlarında bulunan yanık izlerine uygulanması da mümkün olabilmektedir. PRP aynı zamanda cildin güneş ışınlarına karşı daha dayanıklı bir hale gelmesini de sağlanmaktadır.
PRP sıvısı, uygun teknikler ile elde edildikten sonra kişinin estetik anlamda ihtiyacı olduğunu düşündüğü bölgeye uygulamalar yapılmaktadır. Elbette uygulamadan önce cilde peeling yapılması, cilt dokusunun temizlenmesi ya da arındırılması daha iyi bir sonuç elde edilmesini sağlar.
Lazerli PRP olarak adlandırılan teknik temelde önce bir lazer uygulaması sonrasında ise PRP uygulaması aşamalarını barındırır. Lazer ile tahrip edilerek yenilenmeye teşvik edilen cilt dokusu, PRP uygulaması ile birlikte yenilenme enerjisini alarak hızlı bir iyileşme göstermektedir.
PRP tekniğinde seans aralıklarının fazla uzun tutulmaması gerekmektedir. Pek çok doktor bu uygulama için 21 günlük aralıkları tavsiye etmektedir. Doktorun belirleyeceği seans sayısına göre 21 gün aralıklar ile yapılan uygulama sayesinde cildin 5 yaşa kadar gençleşmesi garanti altına alınmaktadır.
PRP tekniğinin estetik cerrahide kullanım alanlarından bir tanesi de saç ekimi olmaktadır. Fue saç ekimi tekniğinde ense kökünden tek tek alınan saç köklerinin, başın tepe kısmına çıkış yönünde ekilmesi söz konusudur.
Başarının yakalanması için ekilen her saç telinin saç köküne tutunup onunla bütünleşerek büyümeye başlaması gerekir. PRP'li saç ekiminde, saç foliküllerinin kökler ile hızlı bir şekilde uyum yakalaması ve ekim noktalarının hızlı bir şekilde iyileşmesi sağlanarak saç ekiminde başarı şansını artırılır.
Aynı zamanda ense kısmından alınan saç foliküllerinin canlılığını koruyabilmesi için ekim esnasında bu köklü saç kılları PRP sıvısı içerisinde bekletilir. Böylece canlılığını koruyan saç kökleri, saç derisi ile çok daha başarılı bir uyum sağlamış olmaktadır.